Birçok ilçe belediyesinde olduğu gibi son derece sınırlı olan parasal kaynaklarına karşın Arguvan Belediyesi’nin, bu durumdaki belediyelerden farklı olarak ilçenin yıllardır birikmiş ve çözümü ertelenmiş sorunlarını köklü biçimde çözme yolunda önemli ilerleme sağladığı gözleniyor.
Uzun yıllar imar planlarından ve şehircilik ilkelerinden yoksun biçimde yapılanmasını devam ettiren Arguvan, 2004 yılından itibaren Çevre Düzeni Planı içinde ve 1/1000’lik Uygulama İmar Planı ile planlı gelişmenin sağladığı kentsel gelişim sayesinde, yaşam kalitesi yükselen bir ilçeye dönüşmeye başladı.
Mehmet Kızıldaş’ın 5 yıllık yönetim sürecinde ilk olarak, Arguvan’ın en önemli sorunu olan ve ilçe merkezinin taşınma ihtimalini gündeme getiren heyelan için Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin de desteği ile sadece Türkiye değil dünya çapında bilimsel literatüre girecek düzeyde yapılan büyük bir analiz, ölçme ve değerlendirme çalışması yapıldı. Bir tırı dolduracak büyüklükte toprak numunesinin Ankara’ya gönderilmesi, bilim insanı heyetlerinin Arguvan’a getirilmesi ile elde edilen bu çalışmanın sonucunda, ilçe merkezinin başka bir alana taşınmasına gerek olmadığı tespit edildi.
Bu tespit, Arguvan için belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra, Anadolu coğrafyasında yükselen bir kültür, sanat, zanaat ve üretim şehrine dönüştürülmesi için yapılması gereken çalışmalara hız verilmesi anlamına geliyordu.
Merkezi yönetimden gelen kısıtlı bütçe, yerelde ‘yok’ denecek düzeydeki gelirleri Kızıldaş ve ekibinin şevkini kırmamış, tam tersine, Arguvan için özveri zamanın geldiğini, bu özveri için de dünyanın neresine dağılmış olursa olsun tüm Arguvanlıları memleketleri için katkıda bulunma çağrısını yapmasını sağlamış.
Arguvanlılar ya da bir şekilde Arguvan türkülerine aşık olmuş iş insanları, bürokratlar, siyasi parti ayrımı yapmaksızın siyasiler, bazı büyükşehir belediye başkanları ve büyükşehirlerdeki kimi ilçe belediye başkanları, Kızıldaş’ın yapıcı, onarıcı, pozitif yaklaşımı ve sıcak diyalog ile uzattığı eli boş çevirmemiş, iletişim kurduğu hemen herkes Arguvan’ın gecikmiş, ertelenmiş hizmetlere kavuşması için yardım ve destek sağlamış.
Başkan Mehmet Kızıldaş, Arguvan’a alınan hizmetlerden söz ederken destek sağlayan kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun teşekkür etmek konusunda asla ayrımcı bir tutum sergilemiyor.
Kızıldaş, CHP’li bir belediye başkanı olarak, Malatya Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı, şimdiki AKP Milletvekili Ahmet Çakır’ın yanısıra Büyükşehir Belediyesi’nin yeni Başkanı Hacı Uğur Polat’a ve bu isimlerin yönetimindeki MASKİ’nin Eski Genel Müdürü Doç. Dr. Özgür Özdemir ve yeni Genel Müdürü Ertan Mumcu’ya defalarca teşekkür ediyor.
Arguvan’a büyükşehirlerde bile örneğine çok az rastlanabilecek nitelikte bir kongre-kültür merkezi, otel ve restorandan oluşan modern bir kültür-sanat kompleksini kazandıran CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’ye teşekkür ettiği kadar iktidar partisi veya diğer partilerden yöneticilere de teşekkürü ihmal etmiyor.
Arguvan hızla kendi kaynaklarını yaratan bir ilçeye dönüşüyor
Tohum seçimi ve ilaçlaması yapan bir entegre seleksiyon tesisi kurmak, uzun yıllar varlığı bile unutulmuş belediyeye ait arazilerde geleneksel Anadolu tohumları ile buğday, nohut, mercimek ekimi yaptırıp, bulgur ve bakliyat alanında güvenli gıdaya erişimin çok zor olduğu bir dönemde belediyenin böyle bir işlev de üstlenmesini sağlayan sıra dışı işlere de imza atan ve kendi kaynaklarını yaratan Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızıldaş ile yaklaşık 5 yıllık belediye başkanlığı dönemini konuştuk:
-Siz Arguvan Belediyesi için başkan adayı olmadan önce işlerinizin gereği olarak İstanbul’da yaşıyordunuz. Tabii İstanbul’da olsanız bile Arguvan ile irtibatınızı kesmediğinizi de biliyoruz. Bu süreçte Arguvan Belediyesi için başkan adayı olma düşüncesi nasıl gelişti, başkan olarak seçildiğinizde Arguvan’da nasıl bir tablo devraldınız?
-İstanbul’da yaşıyor olmama rağmen, gündemimizin önemli bir bölümünü Arguvan oluştururdu. Bir an olsun, doğduğumuz toprakları unutmadık. Bu nedenle, Arguvan ile ilgili çok sayıda çalışma yaparken, Arguvan’ın çok iyi yönetilmediğini, kültürüne kimliğine inancına layık bir yönetime sahip olmadığına dair bir düşünce oluşmuştu bende. İstanbul’daki Arguvanlı sivil toplum örgütleri olarak Arguvan’ın sorunlarına farklı çözümler üzerinde çalışırken, çözüm ararken, Arguvanlı öğrencilerimize burs verirken, öyle bir durum oluştu ki artık Arguvan’daki yönetime müdahil olunması yönünde Arguvanlı STK’larda ortak bir düşünce hasıl oldu. Oradaki arkadaşlarımızın ve iş adamlarımızın benim bilgim dışında benim ismim üzerinde uzlaşmaları neticesinde Arguvan’a geldim. Arguvan’a geldiğimizde, adı kendinde büyük olan ilçemizde çok ciddi eksiklikler gördük. Biz geldiğimizde Arguvan’da belediyenin toplam 6 adet aracı vardı. Belki çok acı, ama traktör kasasında cenazeler taşınıyordu. Bu tabi hepimizin ayıbıydı. Akabinde biz hemen İstanbul’daki ilişkilerimizi kullanmaya başladık. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Veli Ağbaba, kendisinin geliştirmiş olduğu ‘Kardeş Belediyecilik’ projesi kapsamında Arguvan Belediyesi’ni Ataşehir Belediyesi ile kardeş belediye yaptı. Bu proje sayesinde Ataşehir’de çok destek aldık. Diğer birçok CHP’li belediyeden de destek aldık. Veli Bey’in destekleriyle gittiğim belediyelerden destek almam çok kolay oldu. Ataşehir Belediyesi bize 8 araç verdi. O araçlarla Arguvan’da çok daha kaliteli bir hizmet vermeye başladık. Bu hizmetler sayesinde Arguvan’daki yaşamı sosyal, eğitim, sağlık ve diğer çok alanda yükseltmeye başladık. Buna paralel olarak söyleyelim, Ataşehir Belediyesi’nden aldığımız hasta nakil aracıyla buradaki Halk Sağlığı Müdürlüğü ile protokol yaparak, haftanın iki günü periyodik olarak köylerdeki yaşlı ve yatalak hastaların ayaklarına doktor götürmeye başladık. Doktorlarımız, yaşlı hastalarımızın muayenesini yapmaya başladı ve tedavilerini gerçekleştirdi ve ilaçlarını verdi. Beş yıl önce başlattğımız bu proje aksamadan bugüne kadar devam etti.
-Göreve başladığınızda Arguvan Belediyesi’nin hizmet üretme kapasitesi nasıldı? 5 yıl öncesi için kurumsal bir belediyecilikten söz etmek mümkün müydü?
-Ben Arguvan’a, sadece festival dönemlerinde değil, sıkça gidip geliyordum zaten. İlçenin genel durumu ile ilgili bir kanaatimiz vardı ama belediyenin varlıkları, hizmet kapasitesi için ayrıntılara sahip değildik. İş başına geldiğimizde ise beklediğimizi bulamadık. Arguvan, coğrafi anlamda küçük bir ilçe olabilir ama tanınırlık ve bilinirlik bakımından, fiziksel boyutunu aşan bir üne sahiptir. Böyle ünü olan ilçemizin belediyesinde beklediğimizi maalesef bulamadık. Biz, yeni belediye binası ile birlikte belediyeye bir kimlik, bir kurumsallık kazandırmak, personelin eğitiminden tutun da vatandaşı karşılama anlamında, sorunlarına çözüm getirme aşamasına kadar yeni bir bakış getirmeye çalıştık. Elbette zor bir görev üstlenmiştik ama, zorluklar bizi yıldırmadı. Bunu yaparken tabi şunu da söyleyeyim: İstanbul gibi bir dünya kentinde çalışmış olmanın ve STK’larda çalışmış olmanın kazandırdığı çok önemli deneyimler vardı. Bu deneyimlerle sorunların üstesinden daha kolay gelebildik. En azından ne yapacağımızı, nasıl bir planlama ve iş tanımı ile nasıl çalışacağımızı, kiminle yapacağımızı bilen bir davranış ve yorum içerisinde olduğumuz için bizi çok fazla zorlamadı. Eksiklik çoktu ama kolları sıvayarak çalışmaya başladık. Artık belediyemizi, yeni bir kimliğe, yeni bir kurumsallığa büründürmek anlamında çok önemli mesafeler aldık.
-Arguvan sıradan bir yer değil. Kültürel – sanatsal kökenleri, dinamikleri Arguvan’ı Malatya’nın ilçeleri arasında çok özel bir konuma taşıyor. Hatta belki bir dünya kenti noktasına taşıyor. Özellikle Türküleri ile dünyada biliniyor. Siz bu noktada Arguvan’a nasıl bir vizyon çizdiniz?
-Biz geldiğimizde Arguvan dışarıdan göründüğü veya tanındığı gibi değildi maalesef. Dışarıdaki Arguvan imajı ile ilçedeki gerçekler birbiri ile örtüşmüyordu. Gerek alt ve üst yapıdaki fiziksel eksiklikleri gerekse var olan potansiyelin kullanılamaması nedeniyle çok eksiği olan bir ilçeydi. Kısacası, iş başına geldiğimizde Arguvan’ın adına layık bir noktada olmadığını detaylarıyla tespit ettik. Gelir gelmez idari, araç parkı ve fiziksel eksikliklerin tespitini yaptık. Sosyal ve kültürel anlamda da öyleydi. Arguvan Türküleri ile ünlü ve önemli bir ilçe olmasına rağmen biz Arguvan’a geldiğimizde türkülerimize ait bir emare, sembol, simge göremedik. Bundan dolayı da biz Türkü Müzesi’nin şart olduğunu düşünerek, sanatla anılan bir ilçenin sanatsal figürlerle tanıtılması gerektiğini, Arguvan’a gelinmesi için cazip bir ortam yaratılması gerektiği yönünde düşüncelerimizi ortaya koyduk. Arguvan’da sosyal yaşamın da geliştirilmesi için bir takım adımlar attık. Örneğin Dünya Starı Fazıl Say’ın ilk kez küçük bir ilçede açık hava konseri vermesi çok önemliydi. Hatta bu konserin hazırlıkları sosyal medyada paylaşılırken çok sayıda üniversiteden hocalar arayarak bu konserin gerçekten yapılıp yapılmayacağını sormuştu. İnanılması zordu. Kimse bağdaştıramıyordu. Fazıl Say’ın konser programı açıklandığında, Paris, Amsterdam, Londra gibi dünya başkentlerinin arasında arada bir yerde de Arguvan -Turkey yazıyordu. Arguvan’ın bu vizyonu dünya başkentleri ile anılmamıza vesile oldu.
-Bildiğimiz kadarı ile Arguvan son derece ciddi bir heyelan riski ile karşı karşıyaydı. Arguvan’ın gelişimi için, öncelikle bu heyelan riskinin ilçeye etkilerinin ortaya çıkarılması gerekiyordu. Siz bu aşamada Malatya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte başarılı bir risk yönetimi örneği sergilediniz. Neler yapıldı bu konuda, sonuç ne oldu?
-Çok doğru; her şeyden önce Arguvan olarak bizim bir heyelan sorunumuz vardı. Bu sorunun bizim için yaratabileceği engelleri
gün yüzüne çıkarmadan fiziksel anlamda köklü bir faaliyete girişmemiz mümkün değildi. Bu nedenle biz geldiğimizde belediyedeki arkadaşlarımıza ilk olarak şunu sorduk: “Arkadaşlar belediyemizde heyelanla ilgili daha önce yapılmış bir bilimsel çalışma ve rapor var mı?”. “Yok” dediler. Akabinde kaymakamlığa sorduk, onlarda da yoktu. Zaten Malatya kamuoyu şahit oldu. Çok ciddi bir heyelan riski vardı. Hemen Büyükşehir Belediyesi’ne gittik ve ilçedeki durumu aktardık. Bu noktada desteklerine ihtiyacımız olduğunu söyledim. İnönü Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi’nden uzmanlarla görüştük. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet Çakır’a teşekkür ediyorum. Hemen 20 kişilik bir ekibi Arguvan’a gönderdi. Ekip heyelan alanında incelemelerde bulununca işin ciddiyetini anlayıp farklı üniversitelerden hocalar davet edilerek çeşitli toplantılar yapıldı. Bu işin kökten çözülmesi ve çok iyi analiz edilmesi için çok ciddi çalışmalar yürütüldü. Ben bu desteklerinden dolayı, sayın Ahmet Çakır’ın yanı sıra İmar Daire Başkanı Erol Yiğit ve bu konuda görev alan tüm mühendis arkadaşlarımıza, hocalarımıza teşekkür ediyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız bu işin mali boyutunu da üstlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ankara Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Arguvan Belediyesi’nin ortaklığında 2 yıla yakın süren bir çalışma yapıldı. Bu çalışmanın neticesinde hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem hocalarımızın deyimiyle söyleyeyim; “Dikey Çökme Alanında Heyelanlar” konusunda Türkiye’deki en büyük çalışma yapıldı. Yaklaşık 100 civarında sondaj vuruldu. Bunlardan yaklaşık bir tır toprak numuneleri alındı ve tahlil için Ankara’ya gönderildi. Aynı zamanda sismik aletlerle ilçenin farklı noktalarında yer altı katmanlarının incelemesi yapıldı. Sondajlara 29 adet Lokmetreler yerleştirilerek sapma ve kaymalar için her ay rapor tutularak takip edildi. Bunların ölçümleri yapıldı. Tüm bu çalışmaların sonucunda ilçe merkezinin taşınmasına gerek olmadığı sonucu çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bu çalışma kitaplaştırıldı. Şu anda üniversitelerde ders olarak okutuluyor. Geçen yıl 70. Uluslararası Jeoloji Kongresi’nde de Arguvan heyelanı ile ilgili çalışmaların sunumu yapıldı.
-Heyelan analiz çalışmaları sonrasında heyelanın artık Arguvan ilçe merkezi için bir tehlike olmadığı tespiti yapılması ilçenin imar planlarını nasıl etkiledi?
Bu çalışma sonucunda, bize verilen yay doğrultusunda ilçenin gelişim alanı belirlendi. Yerleşime uygun olan, uygun olmayan alanlar, önlemli alanlar belirtildi. Hangi kısımlarda yapılaşmanın olacağı hangi kısımda yapılaşmanın olmaması gerektiği konusunda bizi bilgilendirdiler. Arguvan’ı Kuzey yönüne doğru geliştirmemiz tavsiye edildi. Buna paralel olarak Büyükşehir Belediyesi ile birlikte imar çalışmalarına başladık. İmar bir kent için çok önemli. İmar planları kentin anayasası niteliğindedir. Yaptığınız imar planı doğru bir plansa, o kent sağlıklı ve güzel gelişir. Siz bunu sağlayamamışsanız ki birçok kentte olduğu gibi çarpık yapılaşma gelişir. 1/5000’lik planlar Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde ama 1/1000’lik uygulama imar planları ilçe belediyelerinin yetkisinde. Büyükşehir Belediyesi ile yaptığım görüşmelerde yeterli teknik elemanımızın olmadığını söyledim ve Sayın Ahmet Çakır personeline talimat vererek ‘Arguvan’ın 1/1000’lik planlarını da biz yapacağız’ dedi. Kendisine bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. Malatya Büyükşehir Belediyesi’yle her anlamda istişare ederek 1/5000’lik planımızı hazırladık, önümüzdeki günlerde meclisten geçecek. Ekim ayından sonra mecliste kabul edilerek ilçemizin imar kaynaklı sorunlarına neşter atmış olacağız.
Arguvan’ın bundan önceki imar planı 1998 yılında İller Bankası tarafından yapılmış. Ama maalesef o günden bu güne ilçe içerisinde yapılan hiçbir değişiklik imar planlarına işlenmemiş. Biz yeni imar planı ile üzerinde günlerce haftalarca çalışarak çok sağlıklı çok düzgün çok güzel bir kent planı oluşturduk. Bazı kamu kurumlarının tapulu yerlerini de kent meydanı olarak planımıza koyduk.
-Hizmet çeşitliliğiniz ve yenilikçi hizmetler konusunda örnek vereceğiniz ne tür çalışmalardan söz edilebilir?
İlçeyi birçok ilkle buluşturduk bir defa. Sosyal yaşam anlamında periyodik olarak konserler verdirdik. Tiyatro ekipleri çağırarak buradaki halkı profesyonel tiyatro ile tanıştırdık. Fazıl Say gibi bir dünya starını getirdik. Festivaller yapıyoruz zaten. Türkülerin başkenti olan Arguvan’da Arguvan Belediyesi Halk Müziği Korusu kurduk. Arguvanlılara dönem dönem konserler verdiler. Bu ekibin içerisinde konservatuar öğrencisinden belediye personeline, ev hanımı ve esnafa kadar var.
Bunun ötesinde mahallerde bulunan toplumsal amaçlı kurumları, okul ve diğer kurumların bakım onarım ve tamiratını yaptık. Çok sayıda inanç merkezimizin bakım onarım ve çevre düzenlemesini yaptık. Arguvan’daki onlarca camimizin bakım onarımını yaptık. Bunun için muhtarlar, ilçe müftüsü ve cami hocalarımız bu hizmetlerimizden dolayı bize teşekküre geldiler.
Bizim 44 mahalle, 4 merkez mahalle, 72 de mezramız var. Malatya’nın ilçeleri içerisinde çöpünü en yaygın ve en düzenli şekilde toplayan ilçeyiz. 2 merkez mahallemiz hariç 47 mahalle ve çok sayıda mezranın çöpünü periyodik olarak toplayan ilçeyiz. Yaşlı ve yatalak hastalarımıza yerinde sağlık hizmet gönderiyoruz. Ambulansımızla doktor gerektirmeyen ama yatalak olan hastaların hastaneye naklini yapıyoruz. Evlerde ev hizmetleri veriyoruz. Bir bakıma sosyal hizmetler. Arguvan’da kırsal alanlarda çok sayıda yaşlı insan var. Onların evlerinin temizliği, sobalarının kurulması gibi hizmetleri ekibimizle yapıyoruz. İki merkez mahallemizde göçerler olarak bilinen ama uzun süredir Arguvan’da yerleşik olarak yaşayan vatandaşlarımızın bulunduğu mahalle ile Dolaylı mahallesine haftada iki kez araç gönderiyoruz. Semt pazarına gelip alış verişlerini yaparak evlerine dönüyorlar.
-Türkiye genelinde kurak yıllar yaşanıyor. Bu duruma iklimsel değişiklikler de neden oluyor. Arguvan’da içme suyu ve sulama suyunda durum nedir, bu alandaki çalışmalarınızda hangi aşamadasınız?
-Su hizmeti biliyorsunuz Büyükşehir Yasası ile birlikte MASKİ’nin sorumluluk alanında. Şunu söyleyeyim, biz burada MASKİ ile çok uyum içerisinde çalışıyoruz. Arguvan merkezde içme suyu sıkıntısı yok. Ama kırsal mahallelerimizin bazında hem içme suyu hem sulama suyu sıkıntısı çekiliyor. MASKİ’ye başvurularımızda büyük ölçüde çalışmalar yapılıyor. Sondajlar vuruluyor ama bazı yerlerde sonuç alınamıyor. Fakat tabi bu şu anlama gelmiyor: İlgilenilmedi anlamına gelmiyor.
-İlçe merkezinde şehirlerarası yolları andıran asfaltlanmış yollar gördük. Altyapı çalışmaları hangi aşamaya geldi Arguvan’da?
Tabi şöyle bir durum var. Ben burada da MASKİ’ye teşekkür ediyorum. Bizim ilçemizdeki içmesuyu şebeke ağı, isale hattı da dahil yenilendi. Kanalizasyonumuz da yapılmıştı. Arguvan’ın artık 30-40 yıl alt yapı sorunu yok. İlçemizde yağmursuyu riski oluşturan drenaj sistemini de yaptık. Alt yapının bitmesiyle birlikte ilçe merkezinde sıcak asfalt yaptık. Büyükşehir Belediyesi’nin Yol Alt Yapı ve Koordinasyon Dairesine, ilgili genel sekreter yardımcımıza teşekkür ediyorum. Çok kaliteli bir asfalt yaptılar. Biz de ilçemizin geçmişte girişi bir köy girişi gibiydi ve ilçemize girişte iki tane çok güzel cadde açtık. Kaldırım ve ağaçlandırma çalışmalarıyla bir kent görünümü kazandırdık. Dışarıdan gelenler çok beğendiler.
-Buğday, mercimek, nohut, erişte gibi temel gıda ürünlerini üretmeye başlayan bir belediye olma yolunda ilerliyorsunuz. Bu konuya da geleceğiz ama bir selektör tesisi kurulmasını sağlamışsınız. Öncelikle onu soralım. Selektör sistemi nedir? Ne yapıyor, Arguvan halkı için önemi nedir?
Selektör makinesi, hem tohumluk seçimini hem de ilaçlamasını yapan entegre bir tesis. Arguvan halkı için çok önemli. Çünkü Arguvan Malatya’nın tahıl ambarı. Selektör çiftçi için çok önemli bir ünite. Önemli bir tarımsal mekanizasyon sistemi bizim için. Önemini şöyle açıklayayım. Örneğin biz geçen yıl iki ton buğday aldık, tohum yapacağız. Biz bu buğdayı selektörde elettik. Bir buçuk tona düştü. Biz bunu selektörde eletmeden tarlaya götürseydik bu 500 kilo tarlada yetişmeyeceği için verimsiz bir durum oluşturacaktı. Selektör makinesi hububat eleyen, ayrıştıran, paketleyen bir makine. Tohum yapacaksanız ilacı atıyorsunuz ve tohumu ilaçlayarak çıkartıyor. El değmeden eliyor, istediğiniz kiloda paketliyor, ağzını dikip aracınıza yüklüyor. Bu sistem Arguvan hariç sadece Malatya değil, bölgede yok. Bu noktada Malatya Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Hilmi Öksüztepe’ye teşekkür ediyoruz. Birlikte yaptığımız bir proje. Bu proje ile bu makineleri DAP’ta hibe aldık. DAP Malatya Büyükşehir Belediyesine verdi. Büyükşehir Belediyesi de bize hibe etti. Şu anda Malatya’daki Pancar Kooperatifi dahil olmak üzere bölgedeki illerde çiftçiler tohumlarını getirip burada eliminasyondan geçiriyorlar.
-Arguvan Belediyesi’ni son zamanlarda sadece klasik yerel yönetim hizmetleri değil, insanların temel gıda ihtiyaçlarını da üreten bir belediye kimliği ile görüyoruz.
İş başına geldiğimizde, ‘Elimizde ne var?’ sorusuna cevap bulabilmek belediyemizin mal varlığı envanterini oluşturmak üzere bir araştırma başlattık. Gördük ki, bugüne değin hiç işlenmemiş ve sahiplenilmemiş belediyemize ait bin 500 dönüm arazimiz varmış. Geldiğimde personele gayri menkul envanterini sordum. Kocaman bir dosya geldi. Bir sürü tapu var. Belediyeye ait tapular. İlçe merkezinde kaç dükkân var, kaç tane konut var. Çok sayıda tapu var çünkü. Bunların dükkân konut olmadığını ama tarım arazisi tapuları olduğunu söylediler. Biz göreve geldiğimizde Arguvan Belediyesi’nde teknik eleman yoktu. Harita teknikeri aldık. Harita teknikerinin bu tür yerlerin tespitini yapılabilmesi için teknik donanıma ihtiyacı vardı. Hemen bu donanımı sağladık. Ayrıca bu konuda personelimizin eğitilmesini temin ettik. Daha sonra “Bu tapuları alın ve belediyemizin tarlalarının tespitini yapın” talimatını verdim. Bundan sonra hemen faaliyete geçtik. Biz sosyal belediyecilik yapacağımız söylemiştik. Sosyal belediyecilik sadece sağlık, eğitim, kültür hizmetlerini kapsamaz. Güvenilir ve sağlıklı gıdaya erişimi sağlamak da sosyal belediyeciliğin gereğidir. Bu düşünceyle, bugüne kadar işlenmemiş tarlalarımızda nohut, mercimek gibi ürünlerle tarımsal faaliyete başladık. Sarı Bursa olarak adlandırılan ve Arguvan bulgurunu meşhur eden bir buğdayımız vardı. Arguvan’ın geleneksel bu buğday tohumunu, köylülerle konuştuk, araştırdık ve bir mahallemizdeki hemşehrimizde bulundu. Ondan tohum satın aldık ve belediyemizin arazilerinde ektik. İmalatımıza başladık. Amatörce ve geleneksel yöntemlerle yapıyoruz. Kurutmasından tutun da kaynatmasına ve değirmende çekilmesine kadar kendi personelimizle yapıyoruz. Beklemediğimiz bir ilgi gördük. Bu bulgur projesinde pazar anlamında sıkıntı çekmeyeceğimizi biliyorduk. Çok üretemediğimiz için kaynattığımız bulgurları da hemşehrilerimiz anında tüketiyorlar. Tamamen elde ve geleneksel yöntemlerle erişte imalatı yaptık. Çok büyük ilgi gördü. Şimdi ambalajlama, paketleme servisinin kurulması için de gıda mühendisi bir arkadaşımızla ziraat mühendislerimizle Ormancılık ve Tarım İl Müdürlüğü ile görüşüyoruz.
-Bir belediye eriştecilikle bulgurculukla uğraşır mı diye eleştirenler olacaktır mutlaka. Bunlara nasıl cevap verirsiniz?
Biz şu ana kadar eleştiri almadık ama, eleştiren olmuşsa da değirmenciler eleştirmiştir. Ambalajlama paketleme servisini kurarsak bizim üretimimizle piyasaya cevap vermemiz mümkün değil. Tabi ki bunu geliştireceğiz. Vatandaşın ürettiği nohutu, mercimeği ve fasülyeyi de alacağız. Bugün, misal, bunu 5 kişi ile yapıyorsak gelecekte daha da artıracağız. Seçim döneminde vatandaşa verdiğimiz sözleri yerine getirmenin vicdani rahatlığı içindeyiz. Hedeflediğimiz projelerimizin büyük bir bölümünü geçirdik. DAP Bölge Müdürü Adnan Demir Bey’e de teşekkür ediyorum. Bize çok katkısı oldu.
-Bir de dut projeniz olduğunu öğrendik. Dut, hemen her tür gıdanın genetik olarak deforme edildiği son yıllarda yükselen bir değer, çünkü bozulmaya uğramamış. Dut projeniz hangi aşamda, neyi hedefliyorsunuz bu proje ile?
Bu proje bizim için çok önemli. 1080 dönümlük alanda hayata geçirmeyi planlıyoruz dut projesini. Belediye’nin partisi olmaz. Birçok belediye yaptıkları yanlış harcamalar neticesinde borç batağında ve personel maaşı ödemek için gayrimenkul satıyorlar. Burada parti ayrımı yapmıyorum. Önemli gayrimenkulleri satarak çarkı döndürmeye çalışıyorlar. Çünkü üretime dönük proje yapmıyorlar. Arguvan Belediyesi yaptığı projelerle belediyeye gelir sağlıyor. Dut Projesi de gelir getirici olduğu kadar, sağlıklı gıda üretimi için örnek olacak. Proje DAP’tan geçti, bakanlıkta bekliyor. Bu proje hayata geçerse 5 yıl sonra Arguvan Belediyesi’ne çok ciddi gelir gelecektir. Biz hiçbir zaman “Belediye küçük, gelir gelmiyor, bütçemiz yetersiz” diye bir mazeretin arkasına sığınmadık. Kaynaklarımızı kendimiz yaratmak zorundayız. Dut projesi Arguvan’ın lokomotif bir projesi olacak. Niye? Çünkü dut, dünyada genleriyle oynanamayan tek meyve. Dut üretilecek, işlenecek, pestili yapılacak, sucuk yapılacak. Ülkemizde olduğu gibi ilçemizdeki en büyük sorun istihdam sorunu. Bizim ilçe merkezinde nüfusun büyük bölümü yaşlı. Bir zaman gelecek ki vatandaşa buğday ürettirip alacağız. Fiyatı da alın terinizi karşılayacak bir şekilde olacak. Biz iki yıl nohut ektik bu yıl herkes nohut ekti. Biz bütün bu projelerle vatandaşa örnek olmaya çalışıyoruz. Bu iş büyüyüp geliştiğinde belki vatandaşa, çiftçiye teslim edeceğiz.
-Bir hayli zor süreçten sonra hayata geçirdiğiniz son derece modern bir kültür merkezi projeniz var. Tabii bu artık bir proje değil, muhtemelen büyükşehirlerde dahi olmayan kongre, kültür, sanat, eğitim, otel, restoran işlevlerini bir arada yerine getiren büyük bir kompleksten söz ediyoruz. Nasıl başardınız bu kadar büyük, modern ve içerikli bir kompleks kurmayı?
Yıllar önce bir festival döneminde rahmetli Mevlut Aslanoğlu ve -sağlıklar diliyoruz- CHP’nin eski genel Başkanı Deniz Baykal’ın katıldığı bir festivalde, Baykal, ‘Arguvan’a bir kültür merkezi yakışır’ diyor ve ardından Aslanoğlu’na, ‘bu görev ve sorumluluk sizde’ diye ekliyor. İlçemize büyük hizmetleri olan merhum Aslanoğlu çeşitli şekillerde büyük çaba ve gayretler gösteriyor ama bir türlü sonuca ulaşamıyor. Daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk göreve geldiği ve ilk festivalimize katıldığı dönemde böyle bir talep kendisine aktarılıyor ama yine bir ilerleme sağlanamıyor. Biz göreve geldiğimizde ilçedeki birçok eksikliği tespit ederken konaklama sorunu olduğunu da gördük. Türküyü icra edecek, türküyü dinleyecekleri bir mekan yoktu. Sosyal projeleri hayata geçirecek bir salon yoktu. İşte bütün bu eksiklikleri tamamlayacak bir kültür kompleksini ihtiyacı ortaya çıkmış oldu. İstanbul’a gittim ve Ataşehir Belediyesi’ndeki mimar ve mühendis olan arkadaşlarımızla konuştuk. Kendisi mimar olan hemşerimiz İrfan Kiraz geldi, daha sonra yine Ataşehir Belediyesi’nden Mehmet Ali Düzova da katıldı bize ve konuştuk. Bütün bu yapıların hepsini kapsayacak bir komplekse ihtiyacımız olduğunu aktardık ve bu doğrultuda projeyi hazırladılar. Projenin hayata geçirilmesi yolunda, Arguvan Belediyesi’nin böyle büyük bir bütçesi yoktu. O dönemde projemizi Sayın Veli Ağbaba’ya anlattım: “Projenin yapımını üstlenecek bir kuruma ihtiyacımız var. Kardeş Belediyecilik kapsamında Ataşehir Belediyesi’nin bunu üstleneceğini düşünüyorum” dedim. İstanbul’da toplantı yaptık. Ataşehir Belediye Başkanımız da geldi. Arguvan Vakfı’nda, tüm vakıf ve dernek başkanlarının katılımıyla bir toplantı yaptık. Ataşehir Belediye Başkanı hemşehrimiz Battal İlgezdi’den bunu üstlenmesini rica ettik. Belediyemize çok sayıda araç gereç temini konusunda nasıl destek olduysa bu konuda da hiçbir desteğini esirgemedi. Kompleksin yapım işi ihalesini yaptı ve ihaleyi kazanan firma inşaatı yaptı. Ben tüm Arguvanlılar adına Sayın Battal İlgezdi’ye, Sayın Vekilimiz Veli Ağbaba’ya teşekkür ediyorum.
-Peki bu kadar büyük ve çok işlevli binanın tefrişatı nasıl yapıldı, bunun için de sanırım büyük bir bütçe gerekiyordu?
İçinin tefrişatının tedarikinde emeği geçen, katkı sunanların ismini saysam çok zaman alır ama malzeme ve ürün tedarikinde, farklı illeri gezdiğimde oradaki dostlarımız, hemşehrilerimiz kendi alanlarıyla ilgili olan tüm ürünleri hibe ettiler. Onların hepsine canı gönülden teşekkür ediyorum. Bu kültür kompleksi nedeniyle müthiş olumlu tepkiler aldık.
-Malatya Büyükşehir Belediyesi ile son derece uyum içerisinde çalışıyorsunuz. Taleplerinizin yerine getirilmesi konusunda AK Partili belediye çok hassas davranıyor. Bu sıcak diyalogu nasıl kurdunuz?
Benim zaten kavga etmek gibi bir üslubum hiç olmadı. En başından beri farklı partilere mensubuz diye sorunları, talepleri tartışarak, basının gözü önünde kamuoyuna sunarak değil, birebir görüşerek, karşılıklı görüşerek hak ettiğimiz hizmetlerin verilmesi noktasında iyi niyet gösterildiği takdirde olumlu bir çalışma göstereceğimizi Sayın Ahmet Çakır’la görüşmelerimizde konuşmuştuk. Biz kavga için değil, hizmet için buradayız. Diyalog varken neden kavga edelim, AK Partli ya da CHP’li veya başka bir partil… Bunların hepsi bu memleketin evladı, biz bu memleketin evlatları olarak oturup sorunlarımızı konuşur, ortaklaşa çözüm ararız. Bizim felsefemiz kavgaya değil, diyaloga dayanır. Bunun bir yansıması olarak, Malatya Büyükşehir Belediyesi ile Arguvan Belediyesi işbirliği için başka bir örnek vereyim size: Biliyorsunuz kesimhaneler Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet alanı içerisindedir ama Büyükşehir Belediyesi ile ortak yaptığımız çalışma sonucu modern bir kesimhane DAP’tan bize hibe edildi. Sayın Hacı Uğur Polat’ın programı müsait olduğunda önümüzdeki günlerde açılışını yapacağız ve kesimhane belediyemize devredilecek. Arguvan halkı da son derece hijyenik bir alanda hayvan kesimlerini burada yapabilecek.
-Büyükşehir Yasası büyükşehir kapsamındaki ilçelerin ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu, sorunlarınıza çözüm üretebilen bir içeriğe sahip olduğu söylenebilir mi?
Büyükşehir Yasası’nın çok sağlıklı hazırlanmış bir yasa olduğu söylenemez. Bu sadece benim değil sohbet ettiğimiz çok sayıda AK Partili belediye başkanı arkadaşlarımızın da şikâyet ettiği bir konu. Bu yasa hazırlanırken uzman yerel yöneticilere sorulmadan hazırlanmış bir yasa. “Nasıl?” derseniz; Büyükşehir Yasası İstanbul’a göre düşünüldüğünde uyabilir ama hizmet alanı ne kadar dağılırsa hizmetin kalitesi düşer. Bu yasada kavram ve yetki karmaşası var. İyi yanları da var ama kötü yanları da var. Bu yüzden bu yasa yeniden gözden geçirilmeli, uygulamada ortaya çıkan sorunları giderecek şekilde revize edilmelidir. Ayrıca yerel yönetimlerin genel bütçeden aldığı pay artırılmalıdır. Aksi takdirde, belediyelerin hizmet kapasitesinde düşme tehlikesi yaşanabilecektir.
-Temizlik ürünleri fabrikası projeniz var. Bu proje hangi ihtiyaçtan doğdu, ilçeye ne tür faydalar sağlayacak?
Sadece Arguvan değil tüm kırsal kesimlerin en büyük sorunu işsizlik. İstihdam sorunu gün geçtikçe büyüyor. Ortaklarının içerisinde Arguvanlı hemşehrimizin de olduğu bir firma ile birlikte yüzde 51’i Arguvan Belediyesi’nin olmak şartıyla temizlik ürünleri fabrikasının kurulması çalışmalarını başlattık. Kasım ayı içerisinde faaliyete başlamasını hedefliyoruz. Birçok hemşerimizi bu işletmemizde istihdam etmiş olacağız. Ama ben eminim ki, bunun akabinde bunların yan ürünleri olan farklı üretimleri de burada ürütmek için çalışmalar olacak. Devlet Mahzeme Ofisi’nden Kamu İhale Kurumu da dahil çok sayıda araştırma yaptım, görüşmeler yaptım. Bu firma 1 trilyonun üzerinde yatırım yapacak. Bu yatırımın yüzde 51’ini Arguvan Belediyesi’ne hibe edecek.
-Arguvan için müzik temalı, tematik bir meslek yüksekokulu projeniz vardı. Bu konuda bir gelişme sağlandı mı bugüne kadar?
Burada en büyük eksikliklerden biri de bir Meslek Yüksekokulu’nun olmaması. İlçenin sosyal yaşamının canlanabilmesi için genç nüfusa ihtiyaç olduğunu gördük, ‘Bunu meslek yüksekokulu ile sağlayabiliriz’ dedik ve ‘bununla ilgili ne yapabiliriz?’ diye düşündük. Bu konuda, saygıdeğer hemşehrimiz İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz çok kafa yordu. Onca yoğunluğunun arasında böyle bir düşünce için de çaba sarfetti. Sezai hocamız, Arguvan söz konusu olunca elini taşın altına koymakta asla çekinmez. Medar-ı iftarımızdır bizim. Arguvan’a açılmasını talep edeceğimiz yüksekokul, her yerde olan mevcut okul tipinden bir okul değil. Zaten YÖK’ün de bunlara sıcak bakmadığını biliyoruz. Bundan dolayı Arguvan’ın kültürü ve kimliği ile özdeşleşen, mutlaka müzik ile ilgili bir bölüm olmasını söyledik. Sezai Yılmaz Hocam ile birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Marmara ve İnönü Üniversitesi’nden hocalarımızla Arguvan’da 3 gün süren bir çalıştay yaptık. Bu çalıştay sonucunda şöyle bir sonuca vardık: Arguvan’da 2 yıllık bir Müzik Meslek Yüksekokulu kurulsun. Bu okulda müzik bölümünün yanı sıra Çalgı Yapım Onarım Tasarım bölümü de olsun. Bu, talep de görebilecek bir bölüm. Bunun teknik ayrıntıları konuşuldu. Bunu Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Kızılay’a rapor halinde sunduk. Sayın Rektör de sıcak baktı. Kendisi de üzerine düşen çalışmaları yapacağını söyledi. İlçelerdeki Meslek Yüksekokullarının talep görmediğini, kontenjanlarının boş kaldığı biliniyor. Darende dolu. Çünkü bir iş adamı burs veriyor. Bizim ilçemizde istediğimiz bu okul açılırsa Türkiye’de bir ilk olacak. Biz bu kompleksi ilk hizmete açacağımız zamanda yine Prof. Dr. Sezai Yılmaz hocamla birlikte Türkiye’deki tüm Arguvanlı hekimleri buluşturma projemiz vardı. İstanbul’da oldu ilk buluşma. Sonra Ankara’da, üçüncüsü de Arguvan’da oldu. Bunların arasında dünya çapında bilinen, kendini yetiştirmiş çok değerli hocalarımız var. Sayın Rektörümüz Ahmet Kızılay’ı da davet etmiştik. Bu okul konusu konuşulurken Prof. Dr. Temel Yılmaz Sayın Rektörümüz Ahmet Kızılay’a ‘Hocam buraya gelecek öğrencilere aynı bursu biz de vereceğiz’ dedi. Yurdumuz hazır. Okul binası konusunda ise, ben Arguvanlı hemşerilerime güveniyorum. Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki Arguvanlı hemşehrilerimiz büyük katkı sunacaktır. Bu binayı da ben yaptıracağım. Zaten hemşehrilerimiz, yapılması durumunda her tür desteği vereceklerini şimdiden belirtiyorlar.
–Arguvanspor’u da konuşalım. Arguvanspor buradaki hayata nasıl bir renk katıyor?
Geldiğimiz yıl özellikle gençlerin vakitlerinin büyük bölümünü kahvede geçirdiğini, sağda solda vakit öldürdüğünü gördük. Gençlerin boş vakitlerinin faydalı etkinliklerle doldurulması, gençler ve çocuklar için beden ve zihin sağlığını geliştirici bir dizi proje üreteceğimizi seçim döneminde zaten söylemiştik. Hemen bir dernek kurup Arguvanspor’un faaliyetlerini başlattık. Bu noktada basın danışmanlığı görevini de üstlenen Serdar Karakuş ve hocamız Ali Turgut’un çok emeği var. Ali Turgut kurulduğu günden bugüne hocalığımızı yapıyor ve masrafları kendi cebinden karşılıyor. Biz bunu belediye bütçesinden karşılamıyoruz. Çok sayıda Arguvanlı hemşerilerimiz katkı sunuyor. Arguvanspor Arguvan’ın ortak paydası oldu gerçekten. İlk yıl ikinci amatörde başladık ve ligi 3’üncü olarak tamamladık. İkinci yıl ikinci amatörün şampiyonu olduk ve birinci amatöre çıktık. Birinci amatörde final oynadık. İkinci yıl da final oynadık ama maalesef kaçırdık. Bölgesel Amatör Ligi (BAL) kaçırdık. Ama biz futbolcularımız ve emeği geçen herkesi kutluyoruz. Maç günü kahvehanelerde adam kalmıyor. Malatya’daki Arguvanlılar ve Türkiye’nin her yerindeki Arguvanlılar çok yakından takip ediyor. Yurt dışındaki hemşehrilerimiz telefonla arayıp sonuç soruyor. Amatörde bizim seyircimiz kadar seyirci yok. Çok da renkli bir seyircimiz var.
-Son olarak Arguvan halkına bu söyleşi aracılığı ile iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
-Arguvanlılara hizmet ederken onları memnun edebiliyorsak, ilçemizi bir adım ileriye taşıyabiliyorsak, Arguvanlıların yaşam kalitelerini birazcık yukarılara çekebiliyorsak bu bizi mutlu eder. Hedefimiz de bu.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com